Karantina
günlerinde hayat nasıl mı geçiyor? Dalgalı bir hava var bazen kahkaha atarken
bazen de dünyayı ve ülkemizi düşünüp senaryolara dalıyorsun. Zenginin, fakirle,
sağlıkçının, ev hanımı ile karıştığı günlerdeyiz. Virüs karşısında hiç kimseye
bir ayrım uygulanmıyor. Herkes eşit sadece kendinin, alması gereken önlemlerin
farkında olanlar ona karşı bir adım önde kalıp korunuyor.
Yıllardır
derlerdi herkes kendisini geliştirsin, farkına varsın diye tam da o zamanlardan
geçiyoruz. Evlerimize çekildik ve öğretmen de, lider de, kurtarıcı da, psikolog
da kendimize kendimiz olduk. İnsanoğluyuz ne kadar söyleseler de bizim
kendimize dönmemiz gerektiğini anlatamamıştı hiçbir kişisel gelişimci, ama
şimdi bir virüs kafamıza vura vura anlatıyor.
Monarşiden
kalma yöneticilerin bazısı mesai saatlerine uyumumuzu sıkı sıkı takip edip 10
dk nın hesabını sorarken şimdi birçok kişi home office çalışırken amir de,
memur da, lider de, işçi de, aşçı da, çaycı da oluyor. Güvenip devam edenler
yoluna aslında kişileri geliştirdiğinde, öz farkındalıklarını, sorumluluk
duygusunu arttırdığında işlerin nasıl da yolunda gittiğini görüyor.
Maillerine
cevap yazarken çocuğunun sorusuna da yanıt verebiliyor, raporu çekerken kahve
de yapabiliyorsun. Gelişimden kopmamak için akşamları ve hafta sonları online
eğitimlerle ilerleyebiliyorsun. Sorularınla, cevaplarınla, korkularınla,
cesaretinle, krizlerinle, çözümlerinle hep baş başasın.
İşte bu
zamanlar böyle zamanlar insanlara çalışmaları konusunda güvenmekten başka çaren
kalmıyor. Eğitim uzaktan yürüyor. Yeni bir şey öğrenme hevesini ve güzelliğini
aşılayabildiysen öğrencine asılıyor derslerine, sorumluluklarına.
Yani ektiğin kadar biçebileceğin bir dönem yaşıyoruz hepimiz.
İnsanı en
çok rahatlatan sevdiklerine sarılıp motive olma alışkanlığımız da lüks kaçıyor
bu aralar. İnsanlığımız sınava tutuluyor. Komşusu 65 yaş üstü olduğu için ekmek
bile alamayanlara yardım edenler olduğu gibi sosyal medya beğenisi için
yaşlılarımızla dalga geçenler de oluyor. Sınavdan hangi davranışın galip geleceği
dünyamızı da şekillendirecek.
İnanılmaz
öğretici zamanlardan geçiyoruz. 21. YY da geçmişte yaşanan
salgınlardaki acıları, çaresizlikleri deneyimleyip empati yapıyoruz
asırlar öncesi ile. Öğrenelim öz farkındalığı, sorumluluğu, yardımseverliği,
beraberliğin gücünü yoksa çok daha fazla öğretici sınavlar gelecek. Dersimizi
alalım ve dünyada sevgi, barış, yardımseverlik, empati galip gelsin.
Yapabiliriz istersek, sen, ben, hepimiz sorumluyuz yeni dünya yapısında nelerin
yükselen trend olacağından. Hadi hep beraber el ele verelim umudu, sevgiyi,
bilimi, emeği, yardım severliği büyütelim.
Sevgilerimle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder