KARADENİZ ORDU VE GİRESUN GEZİSİ

 Karadenizin dokusunu, güzelliğini keşfetmek istiyorum ama fazla bir seçeneğim yok tek ille bunu görmek hissetmek istiyorum diyorsanız sizin için en iyi seçenek Giresun.

Bu Karadeniz gezisinde beni en çok etkileyen 2 göl de Giresun' da biri Ulugöl biri de mavigöl.
Şu Ulugöl' ün güzelliğine bakar mısınız? Çevresi yürüyüş yolu ve manzarası harika.

Tirebolu kalesi ve sahili ana yola çok yakın. Uğrayın ve denize nazır, kale gölgesinde bir kahve için.

Giresun' da gittiğimiz iki yaylanın da yolu çok güzeldi. Diğer yayla yolları tam bir cehennem azabıydı.Hele Kulakkaya yaylasında sırf Baki kasapta et yemek için bile buraya gelinir. Bizim gibi yabani mantarları denemeyi seviyorsanız. Ağzınız bayram yapacak. Sohbet de çok zevkli dedeler ve nineler ile.

Bu yaylaların kuzuları da çok lezzetli. Tüm o otların, çiçeklerin aroması sanki eti marine etmiş. Yabani mantar ise övgülerin en büyünü hakediyor.

Kulakkaya yaylasının manzarası ile alıp seni uzaklara, hayallerine götürüyor gibi.

Baki kasapta mangalı kız kardeşi Ayşegül almış. Güleryüzü ve samimiyeti nasıl da keyifli kılıyor yemeği. Heybenize burada bolca samimiyet ve neşe yükleniyorsunuz.
Yabani mantarların görüntüleri çok ilginç ama hepsinin tadına bakamadık tabiki.
görüntüler resim gibi

Böyle ihtişamlı ağaçların, güzel manzaraların çayırların yanında bu mantarlar tabi ki coşar.
Size de keyifle yemesi kalır.
Mavi gölün bu manzarası size de Pamukkale' yi çağrıştırmadı mı? Tepeden bir bakıyorsunuz bu manzara. Birisi hayal etmiş ve oluvermiş gibi.
İnsanlar bu manzarada, köprüde vakit geçirmeyi seviyor. Sevilmeyi de hak etmiyor mu? Ediyor sonuna kadar.
Göründü gelin gibi Kuzualan Şelalesi. Nazlı ama büyüleyici akıyor. Yukarılara yürüyüp köyün içine girince Alabalık çiftliğinin ilerisinde irili ufaklı bir dolu şelale yer alıyor.


Buralarda heryer manzara ve yayla. Aslında ekstra bir yere de gitmeye pek gerek yok.

Kümbet yaylası sisli, puslu ama insanları bir o kadar da neşeli ve sevecen. Satış yerleri de var. Bal, reçel, yabani mantar, kırmızı patates, ekmek, tereyağ alacaklarınız arasında olsun mutlaka.


Çamsakızlı sütlacı Hamsiköy sütlacından fazla sevdim doğrusu. Üstelik patent de almaları umutlandırdı geleceğe dair. İçeride soba yanıyor. Çay, mısır var daha ne olsun?


Kümbet yaylasına ve civarına hayvanlar akın etmiş. Mandalar, inekler, kuzular...
Sisin gücü bazen manzarayı kapatsa da pes edip ara ara görüntü veriyor.



Giresun Kalesi çok güçlü görünüyor aynı zamanda en bakımlılarından. Belediye çok iyi çalışmış. Manzarayı ise anlatmaya gerek yok.
Kale cami de güzel görünüyor.
Giresun Zeytinlik Mahallesi eski ve restore edilmiş Rum evleri, konakları ile dolu. İyi ki yapmışlar biz de hayranlıkla geziyoruz.




Kilise kütüphaneye çevrilmiş en azından güzel bir amaca hizmet etmiş.
Ordu' ya Boztepe için bile gelinir diyorlar. Biraz haklılar. Teleferik girişinde yöresel ürünler var bolca alın. Sonra yerken damaklarınız çatlayacak. Biz Tepe Restoranda yemek yedik ama çok memnun kalmadık. Fındık ezmesi almayı sakın atlamayın.
Karadeniz' de sahili en iyi il neresi derseniz? Kesin cevap Ordu. Çay içebileceğiniz şirin yerler, denize girebileceğiniz göl gibi sakin koylar inanılmaz iştah kabartıcı.


Ordu şarkısını da hatırlatırcasına dereler cenneti.
Perşembe yaylası güzel manzaraların yanında size kavurma ve yöresel ürün çeşitliliği de sunuyor. Ama resimlerdeki kıvrılan su manzaralarını sadece kışın görebilirsiniz sanırım.

Ordu' nun dereleri...

Ordu Gaga gölü yolu da çok kolay manzara da güzel daha ne olsun?


Ordu' nun sahilleri sizce de göl gibi değil mi? Karadeniz deli derler bi de.

Yason Burnu ve kilisesi' nin manzarası, yapısı ilginç mutlaka görün.


Kilise de kendi haline bırakılmış. Restore ediliyor. İçine giremeseniz de sizi etkiliyor. Her yeri deniz.






Ordu Haznedaroğlu Konağı, sahili çok güzel. Oğlumuz denize girdi ama biz zaman kaybetmeyelim diye girmedik. Biraz pişmanız ama son pişmanlık neye yarar?


Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox