Ölür mü hiç adım attığı her anda
bir eser bırakan? Her 10 Kasım’ da bir telaş kaplar içimi. Yapabiliyor muyum
Atama layık işler, projeler? Tutabiliyor muyum eğitim alamayan bir kız
çocuğunun elinden? Bilime dahil oluyor muyum? Kendimi geliştiriyor muyum? Savaşlar
artık top yekün değil. Savaşlar artık biyolojik, bilimsel, teknolojik. Eğitimi
desteklenmiş, gençleri umut dolu toplumlar, kadınları yaptığı her işe değer
katabilen uluslar birkaç adım önde.
Sen hala biz hala 10 Kasımlarda
başımızı öne eğme derdindeyiz. Ne yapabildik onun ölümünden sonra yas mı onun
gibi bir deha, fütürist bunu mu isterdi sadece?
Önünü ilikle Atamızı andığın anda.
Toprağa değil göğe çevir yüzünü artık. İlkelerine, yapmayı istediği ama ömrünün
yetmediği şeylere bak. Ve inançla çevir gözünü maviliklere. Her an takipte Atam adımlarını ona göre at. İcraat
sever kendisi bilirsiniz başarılarla dolu hayatı. Her alanda bir güzellik, bir
yön, pusula bırakmış bizim için. Onun gözlerinden izler taşıyan mavi gökten
kendine dersler, yönergeler çıkar.
Atam önünde ceketimi ilikliyor,
gurur duyuyorum eşsiz eserin Cumhuriyet’ in bir ferdi olmaktan. Bizlere
hatırlattığın damarlarımdaki kudret ile pes etmiyor hep yeni hedeflere
koşuyorum.
Her 10 Kasım biraz hüzün
biraz sorumluluk ve gayret duygusu vermeli
gelecek için…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder