ANNE VE BABAMIN HİKAYESİ


Ayşe ile Bilal

Ayşe’nin kuzeni Tahsin Bilal ile arkadaştı ve onları birbirlerine ayarlamaya karar verdi. Ayşe camda durdu ve Bilal da Ayşe’nin evinin karşısındaki okulun bahçesinde dolaştı ve birbirlerini gördüler. Ayşe’nin babası Mehmet Gazallara gidip aileyi araştırdı. Bilal’in abisi Mustafa ile görüştüler. Sohbet ettiler. Mümin Dedesi ile de sohbet ettiler. Sonra abi Mustafa; Ayşe’nin babası Mehmet’i çaydan sırtında geçirdi. Mehmet kasabada da Bilal’i araştırıyor, insanlara soruyordu. Gazallardan sarhoş yakalı lakaplı kişiye sordu. O da;  benim kızım olsa akşamdan verirdim dedi ve Mehmet olumlu görüşe vardı. 22 marttaki düğünden 1 ay önce Tokaçka’da resmi nikah kıyıldı. Düğün günü 22 martta davul zurna ile Gazallardan yola çıkıldı. Tokaçka’ya varıldığında kız evine kadınlar yerleşti. Başka bir eve yaşlılar yerleşti. Gençler ise dışarıda sohbet ediyorlardı. Bilal ve akranları ise köyün dışında kız evinden davet bekliyorlardı. Davet gelince düğün yerine gittiler damat kendi için hazırlanmış döşeğin üstüne oturdu. Döşeğin altına para koymak adettendi ve altına 10 leva koydu. Kahve dağıttılar boş tepsiye damat 20 leva koydu. Düğünde davul zurna eşliğindeki eğlenceden sonra Ayşe ata bindi ve atı kardeşi Bilal çekiyordu. Kardeş Bilal sonrasında ablasının kayınpederi Ahmet’e atı verecekti. Ama kardeş Bilal ağlıyordu. Adet olduğundan para veriyorlar almıyor ve daha çok ağlıyordu. Para az geldi zannedip daha çok veriyorlar gene almıyor ve ağlıyordu. Daha sonra anlaşılacaktı ki ablası evlenip gidiyor diye ağlıyordu. Ayşe atın üstünde yeni hayatına doğru gidiyordu. Aklında deli sorular Bilal nasıl biriydi? Ailesi nasıl biriydi? Mutlu olacak mıydı? Ailesini bir daha ne zaman görecekti? Köyde eğlence ve yemekler devam etti. Ardından imam nikahı kıyıldı ve Bilal’ ın sırtı yumruklanarak …

Sevgilerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox