DOĞADAN KÜÇÜK HEDİYELER


Pazar günleri ormanda gezinmek en sevdiğim aktivitelerden. Hadi kapatın gözünüzü sizi de geziye çıkarayım. Neredeyse hiç arabanın geçmediği bir yol. Sadece yolculara ait. Size eşlik eden mis gibi bir koku. Bazen dokunduğunuz bir yosun götürür sizi uzaklara bazen de bir tutam kır çiçeği. Çocukluğunuzun saf ve temiz kokusu. Pahalı ve bir o kadar sahte esansların hayatınıza karışmadığı zamanlar. Hayatınızın tek düze, az insanla ama mutlulukla geçtiği zamanlara götürür sizi. Bazen para alamaz size hissettirdiği bu güzelim tadı. Sahi o zamanlar paranın keşfedildiğini ve insanları bile zaman zaman satın alabildiğini biliyor muydunuz? Öğrenmek acı verdi değil mi? Ama boşverelim biz bu kötü duyguları ve deneyimleri devam edelim gezimize. Etrafta rengarenk kelebekler eflatun ,sarı, turuncu, siyah ve inanılmaz desende incecik zarif kanatlar. Onların fotoğraflarını çekmek için ya izin almalı , ya zararsız olduğunu göstermelisin. Ben şanslılardanım bir ara onları da paylaşırım sizinle. Sonra bir ağaç gölgesinde yorgunluk atarsınız. Kim bilir belki de çam sakızı armağan eder size. Sakızı çiğneyerek devam edersiniz sonra. İşte hayat da böyle bazen küçük şeylerde saklı mucizeler hem de yanı başınızda. Onlara odaklanın olumsuz şeylere değil. Bir süre sonra olumsuzluklar pes edip bizi umursayan yok deyip bırakırlar yakanızı.

sevgilerimle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox