BİR SONBAHAR IŞIĞI

Sonbaharın farklı bir hissi, dokusu, büyüsü, hüznü vardır. İçinizi bir terk ediş hüznü, yaprakların düşme kırıklığı kaplasa da o yaprakların üzerinde yürümenin oluşturduğu melodi, renklerin çeşitliliği, ihtişamı sizi bambaşka alemlere götürür. Biraz aşk gibidir son bahar içini burkar ama ihtişamını da sunar. Bir güneş parıldaması gibi olmasa da sarının büyüsü sarar bedeninizi, ruhunuzu, düşüncelerinizi. 

Ne yapılır en iyi sonbaharlarda derseniz: film izlenir en romantiğinden, ayazda üşüyen bedeninizi ısıtmak için bol bol sarılınır, sahlep içilir en tarçınlısından, kahve yudumlanır cam kenarında, bir şal alınır sarılmak için, kestane yapılır en kebabından, soba varsa artık yakılır akşamları. Tüm bunlar ısıtır ruhunuzu, öper çocukluğunuzu...

Evde yayılan kek kokusu, çorbanın sıcaklığı, ekip oyunlarının eğlencesi hepsi sonbahar aşkımızı arttırmak için. Yazın sıcaklığından git öte denilen hallerin yerini bir sarıl da ısıt beni söylemlerinin prim yaptığı  zamanlar.

Ortalık sakinleşir ve herkes kış uykusuna yatar sanki: ağaçlar özüne döner, hayvanlar yuvalarına, insanlar evlerine çekilirler. Göz göze gelmelerin, elele tutuşmaların, sarılmaların arttığı anlar...

Sevgilerimle....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox