YÜREĞİN BİR KÖPRÜDE

Köprüde karşılaşır iki yürek. İnatçılarsa ya birisi ya da ikisi birden düşer aşağıya. Oysa yol verirsen geçmek isteyene zarar en az olur. Ve tamamlar aslında her iki yakanın manzarasını; diğer yakaya bakan her üyenin gözleri. Göz tamamlar da peki ya yürek nasıl tamamlar manzaraları, düşleri, yolları? Bazen yüreğin elinde dolaşırsın attığını görür heyecanını görür ama derman olamazsın. Tam o anda gelir sevdiceğin alır yüreğini eline sever, okşar sakinleştirir. Hiç konuşmadan gönlünü akıtır sana. Yüreğin gerçek aşka doyar, dolar taşar. O taşma anı taşır tüm mucizeleri. Mucizeler de yaratır dünyanın, evrenin, cennetin en güzel hallerini. Bir çift minik kalp dünyayı boyar pembeye, gözleri çevirir gökkuşağına, dilleri döndürür en güzel şairlere. İşte mucize dediğimiz şey aslında en yakınımızda başucumuzda, sevdiğimizin nefesindedir. Son günün olduğunu bilsen gene  de kırar mıydın içinde kendinin olduğu gönlü? Aslında kırdığın gene kendin değil misindir? Zihnimizin kurbanı olmaya değer mi bu dünya? Ne kadar zeki, güçlü, zengin, başarılı olsan da bir küçük yürek yönetmez mi aslında seni? Bir küçük yüreğe sığmaz mı kainat gerçekte? Ah tüm bu soruların cevabını bilir de insan neden duymaya, görmeye, hissetmeye katlanamaz. 

Güçsüzüm yanında sevdiğim, annemden yeni doğmuş gibi, 
Başarısızım yanında hiç sınavıma hazırlanmamış gibi, 
Bir avım avcısının parmak ucunda, 
Bir taşım bir uçurum kenarında 
Ama mutluyum sevdiğim hiç tatmamışcasına...

Sevgilerimle... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox