YOL

 


Her dönemin meşhur ifadeleri vardır. Bu dönemin meşhur ifadesi de yolda olmak. Herkes yolda olmaya odaklanıyor. Peki yolda gördüklerimiz yolda karşılaştıklarımızla ne kadar ilintiliiyiyiz sizce? 

Yavaş yavaş giden bir kaplumbağa ya da çok hızlı dolanan bir zihin insanı peki ya kır çiçekleri ya ihtişamını gördüğümüz güzel ve kusursuz güller? 

Sizce hep bu kusursuz güller mükemmeliyetçilik zorunluluğuna götürmüyor mu insanı? Sizce de bu yolda karşılaştığımız şeyler bize çok ciddi mesajlar vermiyor mu? 

Yolda bir ağacın gölgesinde dinlenmeyi, geldiğimiz yol için kendimize teşekkür etmeyi ve önümüzde duran yol için de tekrardan heyecan duymayı kendimize neden çok görüyoruz sizce? 

Bir sürü sorular sorabilirsiniz kendinize. Yolda görmedikleriniz hiç fark etmedikleriniz etrafta koşuşturan zihin insanları sakince durup sadece izlemede kalan Dervişler, yolcular, garipler, öksüzler ve bir dolu fazlası hepsi var yolda. Aslında hepsi bizim için var. Hepsinden kendimizde bulduklarımız için varlar. Onları gördüğümüz her anda kendi içimizdekini de görüyoruz. İşte o zaman yolda olmanın ne kadar güzel olduğunu, her gördüğümüz şeyin bize ne kadar zenginlikler kattığını anlayabiliriz. 

Oysa bize sistem böyle öğretmiyor ki. Bize öğretilen bir yol tanımı var ve deli gibi bu yolu tamamlamak için uğraşıyoruz. Yolda ne gördüğünle kimse ilgilenmiyor. Neler var, kimden neler alabilirsin kimse bunu sorgulamıyor. Sadece amaç o yolu herkesden önce bitirmek ve bütün hedeflerin birincisi olmak. 

Sizce bu kadar basit olabilir mi? Hayat sizce bu kadar basit tamamlanabilir mi? Bu yolu herkesin yolundan farklı gösteren yolun farklı olması mı yoksa yolda gördüklerimize verdiğimiz tepkiler mi? 

Hep sorgulamayı,  gördüklerimizi yorumlamayı, şöyle bir durup dinlenmeyi öteledik çünkü varmamız gereken yol çok uzakta çok zorluydu. Belki de hiç zorlu değildi. Belki de geniş resmi görüp dinlenip kendimize bir rota çizmemiz gerekiyordu. Kendimize bu rotayı çizmek için zaman vermeyi nasıl akıl edeceğiz sizce? 

Hadi bugün tam da bu yazıyı okurken 5 dakika bile olsa ben yoldayım. Yolda ne görüyorum, bu gördüklerim bana ne anlatmak istiyor? Aslında bu gördüklerim bende var olan ve geliştirmem gereken şeyler mi yoksa bende var olan ve kutlamam gereken şeyler mi buna biraz odaklanalım olur mu? Çünkü hayat yolda geçiyor ve biz geniş resmi hiç göremeden sadece hedefe kitlenmiş yarışçılar gibi dörtnala koşuyoruz. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox