BAHANE YOK


Bir baba düşünün fakir olduğunu bahane yapmayıp, çocuğuna unutamayacağı bir hediye veriyor. Çocuk gerçek bir fil isterken o duvara çok güzel bir fil resmi yapıyor. Nasıl güzel bir anı değil mi? Kendini nasıl kıymetli hissetmez böyle bir çocuk? Bahaneler ardına saklanmamalıyız. Çocukluğumuza döndüğümüzde babam bana şu marka hediye almıştı demeyiz. Bana resim çizmişti. Beni arabayla gezdirmişti. Elele oyunlar oynamıştık gibi anıları sıralarız. Biz ise çocuğumuza iyi gelecek bırakacağız diye kendimizi hırpalayan işlerde boğularak onu memnun edecek okul, hediye, giysi peşinde koşarız. Ve geriye baktığımızda deli gibi koşturan yorulan ama sevgisini hiç hissettiremeyen bir ebeveyn görürüz. Belki bahçede merakla karıncaları izlemesine ortak olsak, heyecanını paylaşsak çok daha iyi olacakken, işten dönüşte suçluluk duygumuzu hafifletmek için AVM de bir çocuk mağazasında hediye seçerken buluyoruz kendimizi. Özenle seçtiğimiz ve farklı anlamlar yükleyerek verdiğimiz hediye oyuncak daha ertesi gün oyuncak yığının arasında kaybolup gidiyor. Aynı çocukluğumuzu, heyecanımızı, umutlarımızı, anılarımızı kaybettiğimiz gibi. Kaybetmeyelim çocuklarımızı, çocukluğumuzu, umudumuzu…
sevgiyle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox