BİR GÜN SIVALAR DÖKÜLÜR.
İçinde başka şeyler varken üstünü kapatırsın. İçindeki
gerçek amaçların, kötü düşüncelerin, kıskançlıkların görünmesin diye herkesi
kandırır kat kat sıvarsın gerçek yapının üzerini.
Kazandım sanırsın, kandırdım, enayiyi sömürdüm, elindekini
kolayca aldım. Ağzını bile açamadı dersin. Sessiz kalışını haksızlığından
sanırsın. Edebi bilmezsin ki edebinden sustuğunu anlayasın. Kıvranırsın menfaat
için ananı, babanı, çocuğunu, umutlarını, yarınlarını, insanlığını satarsın bir
anlık kazandım hırsı için. Kazanırsın doğru da kaybettiklerini hiç görmez
perdeli gözlerin. Sancılar girer karnına birini kandıramadım bugün, kazançlarım
az kalacak diye. Ama bir gün dökülür sıvalar.
Çırılçıplak kalır kötülüklerin. Kaçacak yer arar bulamazlar.
Durun ben güçlüyüm aslında, param var, tanıdıklarım mevkili dersin. Avazının
çıktığı kadar bağırırsın ancak herkes sağır olmuştur ve duymaz seni.
Oysa değmez bir çocuğun gözündeki yaşa, bir sevgilinin
gönlündeki cam kırıklarına, bir fakirin son lokmasına, bir yetimin boynunu
büküşüne. Gel unutma insanlığını. Ezdirme güzel duygularını silkelen ve at
üzerinden tüm kötü düşüncelerini. Sadece kendine odaklan daha iyi, daha
faydalı, daha erdemli nasıl olurum buna kafa yor. Yoksa çevrendeki insanlar,
yüzler hep değişir ve değişen her kişide şimdi kiminle uğraşacağım. Kime
kusacağım kötülüklerimi ve rahatlayacağım diye aranırsın. Çık bir dağa haykır
içindeki kötü düşünceleri, kus içinden, kara bulutlar gibi nefesinle
gittiklerini düşün yerine sadece sevgi, merhamet, umut koy.
Sevgilerimle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder