HADSİZLİK

 




Dünden beri düşündüğüm bir konu var hadsizlik. Ne kadar çok hadsizlik yaptığımı bir kez daha anladım. 

Birisinin kaderini değiştiremezsin hadsizlik yapma. Birisinin bakış açısını değiştiremezsin. 

Birisi iyi olsun istiyoruz da yanlış yaptığını, duvara doğru gittiğini ve toslamak üzere olduğunu görüp müdahale etmeye çalışıyoruz. İşte o anda el frenini çekersek araba takla atabilir ve sen ona yardım edeyim derken tam da onun ölümüne neden olabilirsin. Aynı şey hayatın her aşamasında geçerli. Bizi bizden çok düşünen ve seven yaradan bunlara müdahale etmek yerine dururken biz neden hadsizlik yapıp herkesi düzeltmeyi yaptığı, her hatayı onarmayı ve onu kötü yoldan kurtarmayı kendimize bu kadar görev ediniyoruz neden? 


Anlamak zor  insanoğlunun bu EGO savaşlarını. Tam da EGO bunun nedeni çünkü EGO sorunumuz olmamış olsaydı bizim düşündüklerimiz doğru diye inat etmezdik. Doğruyu görmeye, başka türlü doğruyu deneyimleyeme bu kadar karşı olmazdık. Kendine zarar verecek bağırışları içerisinde yer almazdık. 


Söylemesi kolay. Yapması çok zor. Uygulaması ise çok daha zor  bir şeydir. Hadsizliğimize haddini bildirmeliyiz. 


Herkesi adam etmeye çalış ama kendine dönüp bakma. Kendin mükemmelsin ya diğerleri çevrende gördüğün herkes sorunlu. Kusursuz olan her şeyi kusursuz görür. Demek ki sende de altta yatan kusurlar var ve kendi kusurlarını görmektense hep çevrendekilerin kusurlarını görüp onları düzeltmeye çalışıyorsun. 


Aslında insanlar başkalarına değil kendi hallerine bakmayı kendilerine kafa yormayı ve kendilerini geliştirmeyi, kendi hataları üzerinde değişiklikler yapmayı kendilerine destur edinmeliler.


Sen onun duvara toslayacağını görerek onun sınavına müdahale ettikçe ve hayatla ilgili kopya vermeye çalıştıkça tam da deneyimlenmesi gereken öğrenmesi gereken şeyleri öğrenemeden hayatına devam ediyor. Birçok konu senin haddine değil benim haddime değil bizim haddimize hiç değil. 


Birisini seviyorsak sabırla öğrenmesini izlemeliyiz. Duvara tosluyorsa kendi çözümünü kendi bulmayı, yeri geldiğinde yaralar aldığında kendi yaralarını kendisi sarması gerektiğini idrak etmeli. Yanlış insanları hayatına aldıysa çıkarmak için de ona izin vermeyi hem kendimize hem de çevremize borçluyuz.


Herkese haddini, kendini bildiği anlar dilerim. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox