UMUT

 


Tünelin sonunda bir  cılız ışık. Kimse bakmıyor cılızlığına tutunduk umuduna.

 Ezeli düşmanınızı yakalamış ve yakasına yapışmışsınız gibi anneniz sizi kreşe bırakırken paçasına tutunduğunuz gibi.

 Işık soluk, ışık cılız, ışık uzak. Hiçbirisi gözünüze görünmüyor. Karanlık yolda başınıza gelebilecekler zerre sizi ilgilendirmiyor. Kitlenmişsiniz. Far tutulmuş tavşan gibi hipnoz olmuşsunuz. Pozitif düşünme sevdası aynı bu durum gibi bağımlı yapar. İncecik bir ışık bağımlı hale getirir sizi. Düşünemez göremezsiniz artık. Kelimeler yersiz, sözler anlamsız duvarlar sahte gelir, ayağımıza batan şeyleri bile fark etmezsiniz. Yoksa o tünel sonumuz olacaktır. Belki ışık rayların üzerinde yürüyen sizi ezmeye geliyordur. Ama siz fikirsiz düşüncesiz öncesiz sonrasız yürürsünüz. Umuda yürürken ölmek sanki sizi Şehit edecek ve sonsuz cenneti verecektir ya da kim bilir bir hiç uğruna ölmüş olacaksınızdır. Bağımlılık sarmıştır bünyenizi. İdrak kalkmış beden iş göremez olmuştur. 

Saniyeler içinde bir buz gibi suya bir kaynar suya atılırsınız. Beden çaresiz ruh divane yürek hissiz kalmıştır maruz kaldığı uçlarla. Sahi sıcak mı yaktı soğuk mu dondurdu? Yoksa her ikisi arasındaki gidiş gelişler mi yıprattı ve bağımlı kıldı sizi bu cılız ışığa?

 Tünelin başında aklınızı mı düşürdünüz? Günlerdir beslenme dediğinizin ara ara sadece tıkınırcasına gözünü ışıktan ayırmadan yemek olduğunu ne zaman anlayacaksınız? Tünel bitti ışık da cennete kaldı. Olsun iyi insanlar en iyi beklemeyi umut etmeyi yapar dediklerinde  o küçük umut ışığı sizi kör etmesin.

 Tez vakitte şöyle bir bakın çevrenizde tünel nerede sonu var mı  tünel dışında dünya var mı? İrdele düşün tüm bunları. Fark ettikten sonra bilinçli bir seçimle yürü körü körüne değil. Tüm çabanı harcadın artık bu yol bir ışığı müjdelemeli dediğinde işte tam o an hem çevreni görecek hem de umudun ışığına tutanabileceksin.

Sevgiler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox