HEPİTALİZM

 

Görsel Tatsuya Tanaka


Afyon gezimizde Taşhan’da bir deri sanatçısının atölyesine girdim. Bir markete girseniz daha çok satış için sizin en ulaşabileceğiniz yere cazibesi yüksek ürünlerle satış pazarlaması görürsünüz. Sanatın uğradığı her yerde olduğu üzere burada bir düşünce ile karşılaştım. Küçük kitap rafında kocaman harflerle kitap sırtında “”HEPİTALİZM” yazıyordu. Ben bayılırım hayatın her anında bir yudum bilgiyle beslenmeye. Merak edip sordum. Hanımefendi basitçe ahlaklı bir yaşam, ahlaklı esnaflık dedi. Tabiki merakımı daha da arttıran bir açıklama oldu ve araştırmaya giriştim.

Prof. Aziz Akgül Hepitalizm kitabında kapitalizmin ve küreselleşmenin yol açtığı sorunları paylaşıyor ve hepitalizme yönelik bir yön değişikliğine ilişkin hayati ihtiyacın daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmaya çalışıyor.

Hepitalizm, mutlu bir toplum öngörür.

Bu kitabın amacı da dünyada bütün insanların mutluluğunu sağlayacak şekilde, yeni bir paradigma olarak hepitalizmi ülke liderlerine, siyasilere, karar vericilere, stratejistlere ve okuyuculara sunarak, değişik açılardan dünyamızı yeniden değerlendirmelerine katkı sağlamaktır. Kendisini "hepitalist" olarak tanımlayan Prof. Akgül, bir mutluluk, hoşgörü ve merhamet yaklaşımı olan hepitalizmin tüm dünyada uygulanabilmesini dilerken "Gösterişin ve kibrin kol gezdiği bir çağda, hayatın sadeliğine ihtiyaç vardır. Özellikle de koronavirüs salgını sonrasında ‘kutunun dışında düşünerek', fazlalıklarımızdan arınıp sadeleşerek, farklılığın birlikteliğini sağlayabiliriz," diyor.

(Kitap Tanıtım sözleri)

Kitaba katkı sunan Prof. Dr. Muhammed Yunus

’un dediği gibi "Koronavirüsten evlerimizde saklanabiliriz. Ancak kötüleşen küresel sorunlara çözüm üretemezsek, öfkeli doğadan ve öfkeli kitlelerden saklanacak hiçbir yerimiz olmaz."


Araştırmaya devam ettiğimde (http://www.israf.org/sayfa/Hepitalizm-Nedir/576) Türkiye İsrafı Önleme Vakfı olduğunu öğrendim. İsraf ettiklerimiz sırtımızda yük olmaya, torunlarımızın geleceğinden çalmaya devam ediyor. Hepimiz elimizden geleni yapalım. 1 kişi bile acaba mı? sorusu ile ayrılsa ve her israf öncesi 1 kere bile bunu aklına getirse belki ileride daha yaşanabilir yarınlardan söz ederiz. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dediğimiz Dünyamızı yutmak üzere.


Hadi hepimiz tabağımıza aldığımız her yiyeceği, alışveriş yaparken elimizi attığımız her ürünü alırken bir daha düşünelim. Hepimizin yapabilecekleri ve sorumlulukları var Dünyamız için. Sürdürülebilir yaşam sadece belli çevrelerin sorunu değil nefes alan her ferdin sorunu. Nasıl uzak coğrafyalarda başlayan korona virüs günler içinde bize ulaştıysa kıtlık, susuzluk hepimizin kapımızda evdeki erzaklar da tükenmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adbox