Türkçe kadın kelimesinin
kökeni, Eski Türkçe "kraliçe"
manasındaki ḳātūn veya χātūn sözcüğüne dayanır.(Wikipedia)
Eskiden
kraliçe olarak görülen kadın zamanla nasıl bu konumdan aşağıya atılmış anlamak
güç.
Oysa
kadın en verimli toprak, en kıymetli tohum, nadide elmas ve yeri geldiğinde bir
çok hale bürünerek bir İsveç Çakısıdır.
Sanırım
hiçbir hak tepeden inme verilmiyor verilse bile kıymet bilinmiyor. O yüzden siz
kız kardeşlerim kendinizi kim? Ne? Hangisi? Olarak görüyorsunuz?
Potansiyelinizi fark ettiğinizde işte o gün kendinizi, kadınlığınızı
doğuracaksınız. Ancak bilmeliyiz ki her doğum sancılı, zorlu, emek
gerektirendir.
Ortaya
çıkmayı bekleyen her potansiyel, yaradanın verdiği henüz toplum faydasına
sunulmamış her hediye, yetenek bizde bir iç sıkıntısı, depresyon, şafak öncesi
karanlık buhranı yaşatır. Kendinize dönün, kırgınlıklarınızı, hayallerinizi,
umutlarınızı, kızgınlıklarınızı yazın ve düşünün hayat amacınız ne sizce? Ne
yapmak, gerçekleştirmek üzere geldiniz yer yüzene.
Hatırla
gücünü, hisset yüreğini, kucakla küçük kız çocuğunu, silkele üstündeki toprağı
ve şimdi tam zamanı filiz ver yemyeşil bahar yaprağıyla.
Kadınlığını,
dişiliğini, canını onurlandır.
Bir
kız kardeşine rol model ol, yeteneğini paylaş, onunla geliş. Kadın kadının
kurdu değil Yurdu olsun ve o yurda artık güneş doğsun.
Doğumu
en iyi bilen sensin. Doğur yeni aydınlık, ışıl ışıl Dünyayı.
Biz
arkanda, yanında, önünde, sağında, solunda, her yerinde sana desteğiz sevgili
kız kardeşim.
Kadınlar
günümüz kutlu olsun.
Bu
bir milat, bu kadınlığımızı doğurduğumuz bir gün olsun.
Umutla…
Sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder